BİR KAVANOZ İKİ FİLM

/
10 Yorumlar

        Yatağıma güzelce kuruldum. Her zamanki gibi kucağımda bilgisayarım. Bu kez tam ayak ucuma, yatağın üstüne bir kavanoz koydum. İlk ölçü aldım, sonrada kavanoza  uzun uzun baktım. Ama tasarlamam gereken reçel etiketi için gram ilham gelmedi. Olmayınca olmuyor, ilhamda gelmeyince gelmiyor işte dedim. Sonra ne yapsam diye düşünmeye başladım. Arkadaşımdan alıp izlemediğim filmler geldi aklıma. Biri My Name Is Khan, diğeri Taare Zameen Par.


          My Name Is Khan`a konusuna, falanına filanına bakmadan başladım. Karşıma özel eğitime ihtiyaç duyan bir çocuk geldi. Ona derin bi sevgi duyan ve durumunu fark etmiş olan annesi.  Çocuğunun kolundan tutup onun zekasını yönlendirebilecek bir adama götürür. Çocuk toplumun farklı olana olan “aptal” algısını bi kez daha yıkan gerçekten zeki bi çocuktur. Çünkü yaşadığı hastalık aslında onun sosyal becerilerini etkileyen, öğrenmesini veya zekasını etkileyen bi  durum değildir. Aradan geçen yıllardan sonra annesi ölür ve Khan abisinin yanına Amerika`ya gider. Yengesi ondaki sorunun asperger sendromu olduğunu keşfeder. Durumuna bi tanı konan Khan abisiyle birlikte çalışmaya başlar. Güzellik ürünleri satarken Hintli bi kıza aşık olur. Evlenirler falan filan unsurlu konu iskeleti budur.




          Filmde ana unsur Khan`ın hasta olması ya da hastalığına karşı mücadelesi değil. Khan`nın dünyadaki tüm kötü olgulara olan mücadelesi. Terör, savaş, nefret, düşmanlık… Çünkü filmde 11 eylül saldırısını ve bunun tüm taraflar üzerindeki etkisi işlenmekte. Şu bir gerçek ki arkasında nasıl bi komple teorisi olsa da insanların birbirlerine olan tüm tavırları ister istemez değişmiştir. Dünya üzerinde insan hayatından daha değerli hiç bişey yoktur.  Khanda tüm yaşadıklarından sonra Amerika Birleşik Devletleri başkanıyla görüşmek için yollara düşer. Çocukluğunda hindu Müslüman çatışmasını görmüş, 11 eylül saldırılarından sonra Müslüman olduğu için bir çok acı yaşamış… İnsanlar onun gözünde ikiye ayrılıyordu. Annesinin ona çocukken söylediği gibi…


              “Dünya da iki tip insan vardır; iyi insanlar ve kötü insanlar…..”


            İkinci sınıfta ilk defa dersime giren bir hoca ilk dersinde bize bir film izletmek istediğini söyledi. Açıp izlettiği film Taare Zameen Par`dı. Ishaan adından öğrenmekte okuyup yazmadığı için güçlük çeken bir çocuk vardır. Öğretmenlerinin, arkadaşlarının, ailesinin gözündeyse yaramaz, ders dışında aklı her türlü munzurluğa çalışan, dikkatsiz, tembel, küstah bir çocuktur. Bi çocuk için ne kadar çok kötü düşünce yığını… Ishaan ise denemesine rağmen bi türlü okumayı yazmayı beceremiyor ama harika resimler çiziyor, muhteşem hayal gücüyle dünyaya bakıyor. Ama bu onu farklı kılıyor. Toplumsal düzende motorlaşmış insanlar, okulun sadece matematikte fizikte başarıdan başka bir şey olmadığını düşünen genel görüş için o koca bir yanlıştan ibarettir.


         Ailesi sonunda onu yatılı bir okula gönderir. Oradaki öğretmenlerinde durumu çok farklı değildir. Ailesini deli gibi özleyen ve resmen öğretmenlerinin psikolojik işkencesine katlanan çocuk sonunda hayata resmen küser. Ve işte o anda  hayatında farklılık yaratacak resim öğretmeni rengarenk bi şekilde hayatına dalar. Onda ki disleksiyi  bi tek o fark eder ve onun için mücadele etme sürecine girer.


           Kızdığım şey bazı anne babaların çocuk değil de kendilerine horoz dövüşleri için horoz yetiştirmeye kalkmaları. Bazı öğretmenlerin sadece maaşlarının ardındaki sıfırları düşünmeleri. Çocuk kurallara uygun, beklendiği gibi davranıyorsa onlar için yeterli. Ama bir konudaki ellerinde  olamayan sebeplerden dolayı başarısızsa anında gözden çıkarılıyorlar. Tüm hatanın onlarda olduğu düşünülüp el birliğiyle onları toplumdan dışlama yoluna gidiyorlar. Çocuklara o kadar uzaktan bakıyorlar ki içlerinde bulundukları durumun sadece etkilerini görüp “salak” damgasını yapıştırıyorlar. Bu konuda toplum duyarlılığımız ne yazık ki çok düşük.


       Söylenebilecek tek şey Taare Zameen Par filmini anne baba olacak, anne baba olan, öğretmen olan ve öğretmen adayı olan herkesin izlemesi gerektiğini düşünüyorum. Ben iki filmi de çok severek ve beğenerek izledim. Aamir Khan etkisinden bahsetmedim ama bu adam işini gerçekten biliyor. Umarım sizlerde seversiniz. Koca keyifli seyirler.  


      Bu arada tasarımı filmden sonra oturdum bitirdim. Meğer benim ilham sadece gece uğruyormuş.




Benzer Yazılar

10 yorum:

Tuxedo dedi ki...

Hint filmlerini pek izlemesem de öğretmenler ve ailelerle ilgili olan yorumlarına katılıyorum. Düzgün bir eğitim dünyayı muhteşem bir yer yapabilir. Kimse kötü veya iyi olarak doğmaz sanırım, sonradan öğrenilen hisler bence...

Reçel tasarımın çok güzel olmuş, sade ve şık ;)
Tebrikler :-)

Zamska dedi ki...

Bende çok izlemem ama arkadaş tavsiyesi sonuç kesinlikle memnuniyet =)
Kimse hakılısın kötü veya iyi doğmaz ama demek istediğim ve filmin alt yapısı ırk din dil farkı yok insanlar arasında sadece iyi insansındır yada kötü. siyah yada çekik değil. Anladığım kadarıyla anlatma işini pek becerememişim.
Teşekkürler... Benim istediğim bu değildi ama hoca bu tasarımı seçince mecbur bu oldu neyse artık =)

Myna dedi ki...

İki filmi de çok sevmiştim :) Hint sineması çok iyi ya :) Aamir Khan'ın 3idiot filmini de izlemelisin, ders veren ve her dakikası dolu olan bir film

Seyma Tanis dedi ki...

Merhaba ;)
İki filmide izlememiştim ama anlatışın o kadar güzeldi ki en yakın zamanda izleyeceğim :)
Teşekkürler :))

Zamska dedi ki...

Teşekkürler =) Umarım beğenirsin. En büyük korkum tavsiyeme uyulup da beğenilmemesi. Zaman hırsızlığı yapıyomuşum gibi =)

Zamska dedi ki...

Ben daha yeni yeni keşfediyorum. Total de beş hint filmi izledim bunun dördü Aamir Khan ve 3 Idiot ilk bebeğim. Cidden çok güzel bir filmdi. Zaman aralıklarıyla izleyip bi şeyler daha yakalanacak bir filmdi.

şenay benderli dedi ki...

Çok iyi iki film izlemişsin :))

deeptone dedi ki...

ikizini de izleyim du :)

Altın Zen dedi ki...

Harika bu iki film özelliklede taare zameen par :) Aamir Khan ın filmleri arasında bende iz bırakan film bu sanırım :) Özellikle çocuğun hayal gücü sahnelerine ayrı bayıldım :)
Etiketlerinde çok şirin olmuş ^^

Zamska dedi ki...

Altın Zen
Çok severek izlemiştim. Aamir Khan gerçekten çok iyi filmlerde rol alıyor. Ben daha yeni keşfettim sayılır =) Çocuğun hayal gücü sahnelerini bende çok sevdim yaa. Kendine bambaşka bi dünya yaratmış.
Çok teşekkürler. İçime pek sinmemişti ama grafik hocam sevdi =)

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.