HOT IN CLEVELAND

/
0 Yorumlar

Bu diziyi geçen sene zarplarken Cnbc-e de rastladım vakit geçsin diye izlemeye başladım. Daha dizide ne oluyor, kim oynuyor, ne anlatıyorlar diyemeden Betty White çıktı ortaya ve yaptığı esprilerle sesli sesli gülmeme neden oldu. Betty White`ı tanımayan yoktur. Ama ne yazık ki ben onun Golden Girls dizisine yaşım dolayısıyla ne yetişe bildin ne de sonradan izledim. Bir kaç filmde kendisini izleme fırsatı bulsam da bu diziyle kalbimde resmen taht kurdu.



Dizimiz üç tane orta yaş üstü hatunumuzun Paris`e giden uçaklarının Cleveland`a acil iniş yapmasıyla başlıyor. Kahramanlarımız kendilerini tekrar Paris’e gitmek üzere yola çıkmadan önce Cleveland`a bir bara atarlar. Veee bara girdiklerinde bütün Cleveland erkeklerinin gözü onlara döner. Onların tabiriyle bu “Şehvet dolu bakışlar.” dır. Kocasından yeni boşanmış Melanie, kendini büyük bir oyuncu zanneden Victoria, Hollywood`an transfer kaşçı Joy gözlerine kestirdikleri üç erkeğin masasına otururlar. Ertesi gün bizim mantıksız tek hareket yapmadığı iddia edilen Melanie Cleveland`a taşınmaya karar verir. Diğerleri de iki hafta deneyelim derken bir bakıyorlar topluca Cleveland`a çivi çakmışlar. Melanie`ni hemen kendine Clevelanddan bir ev tutar ve nihayet sahneye bizim namı diyar Betty White çıkar.  Elka Ostrovsky Melanie`nin tutuğu evin yıllardır bakıcılığını yapmıştır. Başka kızlardan hoşlanmadığını iddia etse de sürekli gıcıklığı bir Joy`a devam edecek.
Karakterlerimize gelirsek… 


Melanie: Kocasından yeni boşanmış, çocuğu çoluğu üniversiteye başlamış. Yıllar önce başladığı bir kadın ölmeden önce ne yapmalı listesini kitap haline getiriyor ve az çok uygulamaya başlıyor ki; Paris bunun bir adımıydı onun için. Kendisi bazen sinir bozacak kadar şeker ve bence hayır demesini bilmeyen bir tip. Erkekler konusunda belli bir miktar özgüven eksikliği de yok değil ki; eski kocası genç bekar bir bayanla flört edince olmaması garip olurdu. Cleveland konusunda en az yakınan karakterimiz diye biliriz. Kesinlikle yardım sever ve Polyanna`nın bir alt versiyonu gibi. Mümkün olduğu kadar kötülükten ve bencillikten uzak durmasıyla birlikte az çok safta. Oyuncu kesinlikle rolün hakkını veriyor.


Victoria Chase: Bir çok kez evlenip boşanmış. 27 yıldır rol aldığı pembe dizi yayından kaldırınca eskiden beri arkadaşı olduğu Melanie ve joy la Paris’e gelmeyi kabul eder. Kendisi dizinin en bencil, en kendini beğenmiş, en manyak karakteri desek yeridir. Kadın bencillikte sınır tanımamakla birlikte tipik bir Hollywood çakması. Kendisine sorarsanız muhteşem oyuncu, herkes tarafından tanınıyor. Angelina Jolie bir o iki modunda. Zaten Cleveland`da kalma sebeplerinden biride orda herkesin onu tanımış olması. Sırf tanıyorlar diye marketten çıkmadığını bilirim. Onu tanımamak ve övmemek büyük hata. Bu kadar negatif saydırdım ama Elka`dan sonra en sevdiğim karakterdir. Başını belaya sokmakta, kızları da içine sürüklemekte bir numara olmakla birlikte yıldızım tekrar parlayacak diye yaptıkları da insanı güldürüyor. Ee deneyimli oyuncumuzda bu rolün hakkından gelmesini bilmiş.


 Joy: Kendisi ne yazık ki diğerleri kadar şanslı değil(ona göre), çünkü hiç evlenememiş ve üzerine bide tek evlilik gününde de terk edilmiş. Bu durumsa hala onun içinde baya derin yara e nasıl olmasın. He bide henüz reşit olmadan hamile kalıp ne yazık ki evlatlık verdiği bir oğlu var. Dizinin ilerleyen bölümlerinde onunla da olaylı bir şekilde tanışıyor. Ha bu sırada bahsetmiş miydim kendisi İngiliz. Erkeklere çok çabuk kanıyor ve Elka`nın deyimiyle “Sex düşkünü”. Oyuncu İngiliz aksanında başarılı çünkü o gerçekten bir İngiliz ve ekranda görmekten mutluluk duyduğum isimlerden biri.




Bu üç karakterimizin ortak bir geçmişleri olmakla birlikte birbirleriyle karakterleri görüldüğü üzere farklı. Galiba tek ortak noktaları küçülttükleri yaşları.


Veeeee Elka: En sevdiğim favori karakterim. Role dair her şeyi seviyorum. Diğer oyuncuların hakkını yememek lazım ama dizinin lokomotifi desek az. Karakterimiz 88 yaşında, tonton nene modu falan gibi durduğuna bakmayın yere bakan yürek yakan cinsten. İlk bölümlerde kızlar ne dese ne yapsa muhafazakar bir şekilde olmaz deyip nazda yapsa, sonunda onlardan beter oldu. Kocasından başka biriyle flört etmemiş utangaç Elka`nın yerinde ilerleyen bölümde yeller esiyor. Diğer kahramanlarımız işi Elka`ya öğretim derken boynuz kulağı geçer hesabı oluyor. Kadına yerden gökten erkek yağıyor resmen. Zalim cazibe misali erkekler gamzelerine gülüşüne tav. Onun kadar oyunbaz şeker esprilisi yok. Hele o Joy`la atışmaları yok mu beni benden alıyor. Bir de sürekli giydiği eşofmanlarıyla resmen özdeşmiş durumda. Her bölüm rengarenk eşofmanlarıyla karşımıza çıkıyor. Dizi sadece o var diye bile izlenir. Yemin ediyorum yaşından dolayı ölecek diye aklım çıkıyor. Kadını öyle böyle değil baya benimsedim. Hayal dünyamda aslında o benim anneannem birlikte geziyoruz, alışveriş yapıyoruz, etraftaki salakların canına birlikte okuyoruz. Uzun uzun nasihatler vermek yerine, kendi tarzında esprili dersler veriyor. Programlama dersine giren hocayı gamzeleriyle kandırıp benim dersten kalma olayıma el atıyor.


Benim hayallere dalarsak anladım çıkamicaz en iyisi bu kadar beğenip övmeme dayanamayıp her biri yirmi her biri yirmi dakikadan oluşan, henüz üç sezon yayınlanmış diziyi izlemeniz. Cidden bir sezonu bitirirken vakit nasıl geçiyor insan anlamıyor ki ilk sezonu da sadece on bölümcük. Umarım izlersiniz ve beğenirsiniz. İzleyeceklere keyifli seyirler.




Benzer Yazılar

Hiç yorum yok:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.