PUCCA GÜNLÜK

/
4 Yorumlar
    Son kitabı Allah Beni Böyle Yaratmış`ı bitireli bir hafta oldu. Hazır hatıralarımda tazelenmişken Pucca`yı yazmadan geçemedim. Geçen yıl tanıştım kendisiyle(tabi bu mecazi anlamda). Bir arkadaşım ne zaman D&R`a gitsek eli ona uzanıp “Aaa biliyor musun bu kitabı İzmirli bi kız yazmış. Eski sevgilisinden intikam almak için bi blog açmış, şimdi ise geldi noktaya bak.”  der durur ama bi türlü almazdı. Neyse sonunda dayanamayıp ben aldım. Her zamanki gibi kendi kitapçıma gittim zaten depresifim, bir şeyler alim dedim onu da attım çantaya. Depresyondayım dediysem harbiden dibe batmış durumdaydım. Hoşlandığım çocuk ki ben ona Öküzcan diyorum(kitabı okumadan öncede öyle derdim), ki çocuk benden bi haber, beni farkına bile varmadan çok üzmüştü. Çocuğa aşık falan değildim ama kafayı fena halde taktığım bi gerçekti. Koca bi dönem çocuğun peşinden amaçsızca koşup durmuşum, tam sömestr da öğreniyorum ki dam gitmiş benden çirkin bi hatundan hoşlanıyor. 



    Açtım kitabı başladım okumaya kitabın ilk sayfasında kız eski sevgilisine bi giydirmiş bi giydirmiş dedim “Ne oluyoruz bu ne”. Daha önce onun ne blogunu okumuşum, ne ne anlatır biliyorum. Neyse dedim devam ettim,  bi baktım beni içine çekmiş dünyayla olan son bağımı da koparmış. O anlatıyo sanki bende dinliyorum. O kadar doğal o kadar senin benim gibi ki. Bi kere ağzı bozuk, iyisiyle kötüsüyle kendini anlatıyo ki tamamen dürüstçe. Kim kendisine bu kadar açık yüreklilikle bencil zaman zaman sürtük deyip kendini gerçek anlamda kötüler derecesinde. 



    İlk kitapta bazen sevdim bazen de bu ne biçim kız demeden alamadım kendimi ama bir dakika düşününce ondan çok da farkımız olmadığını onun sadece daha dürüst olduğunu fark ettim. Bide daha az cesur. O eriği tavlicam diye çırpınırken ikide bir kendime dönüp “Bak bak kız neler yapıyo. Sen hala böyle otur evde depresyon acısı çek.”  deyip durdum. Başından öyle olaylar geçmiş öyle şeyler yaşamış olaylara öyle tepkiler vermiş ki kimsenin aklına gelmicek türden. Kitabını gerçekten günlüğüne yazar gibi yazmış. Öyle benzetmeler yapmış ki cuk diye oturmuş. Öyle delice şeyler yapmış ki yok artık dedirtmiş. Tabi bütün bu yaptıkları konuşmaları insanı nerde olursa olsun yüksek sesle kahkaha atmasına engel olamıyor. İlk kitabı evimde okudum ama ikinciye otobüste başlayınca amcalardan teyzelerden bol kınayıcı bakış bok cık cık bol azar yemedim dersem yalan olur. Ağlasam milletin gıkı çıkmaz ama gülüyorum ya anında mal bu kız damgasını yapıştırıyolar.



    Kitaplarında kendi hayatından kendi duygularından bahsediyo. Bazen çok komik yer yerde acı hatıralarından bahsedip iç sesini bize duyuruyo. Kalbini açıp içini döküyor. Eski sevgilisinden  (ki ben ona Ankaralı Hödük diyorum) ve Pucca`yla baştan bi ilişkiye başlar gibi başlayıp sonunda çeşitli sebeplerle ayrıldığı sevgililerini okuyoruz. En başından sanki onunla birlikte bi adamı tanıyoruz seviyoruz sonra ilişki ilerledikçe onunla birlikte nefret edip küfrediyosunuz. Öyle kız göt gibi ortada kalınca sanki sizde onunla ortada kalıyosunuz. Öyle sizin iç sesiniz haline geliveriyor.kitabın bazı iyi yönleri ders veren şeyleri yok değil hani. Açıkçası bi kaç on taktik kapmadım desem yalan olur. Uyguladım da ve harbiden işe de yaramıyo değil hani. Tabi kitabın bazı yan etkileri de mevcut. Mesela küfür. Okuduktan sonra baya bi süre ağzım bozuk gezdim. Paranoya bağladığım durumlar oldu.


    Lafı son kitaba getirirsek çıkar çıkmaz hatta daha ön siparişinde bu kitap benim olacak dedim. Kitabın ne konusuna baktım ne bir şeyine; ama alıp eve getirince büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Ben Ceri ile kaldığı yerden anlatılacak diye beklerken o gitmiş Ankaralı Hödüğü anlatmış. Başta baya duruma bozulsam da kuzu kuzu okudum. Kitapta yer yer, hatta diğer kitaplara göre oldukça fazla okuduğum şeyleri tekrar tekrar okudum. Ama yeni bi çok anıda yeni okumadım, niye bu Hödüğe bu kadar aşık onu anlamadım desem çarpılırım. Gerçi hala niye aşık çözebilmiş değilim ama neyse. He rşeye rağmen yine çok güldüm ve yine çocukluğu yüzünden çok üzüldüm. 



   O anası olacak kadını elime geçirirsem harbi suratının orta yerine bi tane geçiricem. Pucca`yı okuyup da pişman olanı görmedim o yüzden tavsiye etme gereği bili duymuyorum.
İnşallah anası, kaynanası olmaya aday cadılar, eski hödükleri okurda kıza yaptıklarından dolayı üzülür, millete de rezil olurlar. Aklıma gelmişken kitap kapaklarının tasarımına da bayılıyorum yaa. Tam onluk tam Pucca.





NOT: Öküzcana ne oldu diye merak edene tarih sayfalarına karıştığını bildirmekten üzüntü duyarım. O kızla olan şeyi  doğru çıkmasa da, ben onunla tanışma fırsatı yakalamış olsam da, sadece etrafımdakilerinin başın şişirmektenı -Pucca tabiriyle kafalarını sikmekten- öteye gitmedi. Olan onlara oldu anlicağınız.
EK NOT: Görme engelliler sesli kitap okumaya başladım. İlk kitapsa Allah Beni Böyle Yaratmış. Daha acemiyim ama en iyi işi çıkarmak için uğraşıyorum. Hem kimse Pucca`dan mahrum kalmamalı.




Benzer Yazılar

4 yorum:

Adsız dedi ki...

sende bır pucca karakterıne burunmuşsun ben de bu kıtapları okuduktan sonra cok degısdım neyse bır soru sorucam cevabını pek bulamadım pucca allah benı boyle yaratmıstan sonra yenı kıtabı yanı cerıden kaldıgı yerden yenı bır kıtap daha yazıcak dıymı ama bu kız cerıden de ayrıldı kahretsın

Zamska dedi ki...

bildiğim kadarıyla evet yazacak =) ayrılmasının engel olacağını hiç zennetmiyorum da ben ceri yi pek bi sevmiştim doğrusu=) twitter dan takip ederken allah beni böyle yaratmış çıkmadan önce sürekli malzeme topladığını söylüyodu o yüzden Ankaralıyı anlattığını görünce çok şaşırmıştım =) beni bi kez daha hayal kırıklığına uğratmamalı ve kesinlikle ceriyle neler olduğunu anlatmalı =) umarım değişimin iyi yönde olmuştur bazı kötü yan etkileride var sanki =)

Satıgül Yüksek dedi ki...

Yorumun için teşekkür ederim : )

Bazı satırlarında duygusallaştıran ama çoğunlukla güldüren eğlenceli bir kitaptı , bu sözlerim ilk iki kitap içinde geçerlidir , puca gerçekten tam bir çılgın, ne zaman ne yapacağı belli olmayan ve çoğu zamanda mantığın sınırlarını bir hayli zorlayan bir kadın :) ama dürüst olmak gerekirse hayatında puca gibi bir arkadaşın dostun olsun istermisin diye sorsalar Hayır derim, zira arkanı dönmeye pek gelmeyen ve bende pek güven teşkil etmeyen bir kadın tipi :))

Zamska dedi ki...

Yorumun için çok teşekkürler=) Pucca tam bi duygu karmaşası benim içn. Hem güldürüp hem hüzünlendirmek kolay iş değil bence. Pucca`nın ne zaman ne yapıcağı belli olmuyor. daha fazlasını bu kadarınıda yapamaz dediğiniz şeyler yapıyor. Ve şu da bi gerçek ki yaptığı şeyler çogu insanın aklına bile gelmez.

Ben Pucayla arkadaş olmak ister miydim? diye kendme sorunca hep ayn cevap. Kesinlikle evet. Dost olabileceğimi sanmam. Ama o kafama kürekle vurup kovalayana ya da ben delirip kafasına kitap fırlatıncaya kadar çok eğleneceğimizi düşünüyorum.=)

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.