TERSTEN BAŞLAYAN:DEATH NOTE

/
0 Yorumlar
   


  Her zamanki ben altından kalkabilir miyim diye bakmadan bi çok işe el atınca –genelde altında kalırım o koca taşların- yazı yazmayı bırak kafamı kaşicak vakit buldukça ödev yapar oldum. Tabi bide hadi yazim deyince pat diye yazılmıyor “Ne yazıcaksın kardeşim!” diye de soruyorlar sana. Bende uzun uzun düşündüm ve Death Note`u yazmaya karar verdim. 


    Death Note`la tanışma hikayemden bahsetmeden de geçemicem. Lisede bir arkadaşım vardı ki biz ona Çingu derdik, sınıfta boş derste falan anime izliyor. Bide baktık bir kaç kişi falan kafaladı derken sınıfın yarısı projeksiyondan yansıtmış Death Note`un animesini izliyor. Başta “İşiniz gücünüz yok mu Bugs Banny dururken bu ne!hehe” diye dalga geçsem de sevgili Çingum elime sıkıştırınca DVD’leri kaptım eve gittim. Tabi bide evde kız kardeş faktörü var. Nerden duymuş bilmem ama o zaten böyle iğe deliğinde tavuk bulacak tiplerden tutturdu “İzlicem al” diye. Neyse aldık getirdik bizim hatun bayıla bayıla izledi ben ne diye izlemediysem izlemedim. Sonra bizim kız gidip mangalarını alıp ev getirmiş. Dedim bari üniversiteye otobüsle gidiyosun servis gibi konuşup sataşacağın tip yok diye, millete bulaşma al oku. Aldığım en doğru kararlardan biriymiş çünkü bayıldım. Bir kere resim var yaa. Bazıları “Bu embesil ne yapıyo? Kaç yaşına gelmiş resimli şeyler okuyo.” diyordu biliyorum ama hala uyanamamış olan olanlar. Çenem düştü biliyorum o yüzden hemen mangadan bahsedeyim ki animesini hala izleyebilmiş değilim(telafi etmem gereken şeylerden biri).


    Olaylar; Ryuk adında bir Shinigami(Ölüm Tanrısı)nin Death Note(ölüm defteri)ni Dünya'ya düşürmesiyle başlar. Kitabı bulanımızsa aşırı zeki ama cidden aşırı zeki ve etrafındakilerin zekâsı ona bi türlü yetmediğinden onu zorlayacak bir şey karşısına çıkmadığından hayattan sıkılmış vatandaşımız Raito (Light) Yagami. Tabi onun yakışıklı olduğunu söylemeye gerek yok. defterin işleviyse üzerinde kabak gibi yazmaktadır:


"Bu deftere ismi yazılan insan ölecek.
Bu defterin yazarı, kişinin ismi ve suratı aklında olmadığı sürece sonuç göstermez. Bununla beraber, aynı ismi taşıyan diğer kişiler de bundan etkilenmez. Eğer kişinin ismi yazıldıktan 40 saniye sonra ölüm biçimi yazılırsa, kişi o şekilde ölür. Eğer ölüm sebebi belirtilmemişse, sadece kalp krizinden ölür. Ölüm sebebi yazıldıktan sonra, ölümün ayrıntılarının 6 dakika 40 saniye içerisinde yazılması gerekir."



        İlk inanmaz ama elinde bir fırsat var kendi adaletini sağlayabilir bakalım doğrumu diye dener. Sonra karşısına ansızın Ryuk çıkar ve kendisine üç aşağı beş yukarı kuralları açıklamaya başlar. Yalnız söylemeden edemicem Ryuk ağzından laf almakta harbi zor. Mangalara devam ettikçe dişe dokunan şeyler öğrenebiliyosun ki kitabın bir sürü bir sürü özeliği var. Kitaba geri dönersek Light bu işten hoşlanır netice sıkılıyordu ve hayatına bi hareketlilik katıcak üzerine bide yasaların yapamadığı şeyi yapıp suçluların canına okuyacak. 


    Tabi çatır çatır suçluların icabına bakınca olayı çözse çözse dedektif “L” giriyor ki; kimliği tam bir sır perdesi. Kimse nedir necidir bilmiyor ama adam zeki ve çözemediği olay yok. L `nin beyni öyle bir çalışıyor öyle tavırlar içindeki, adam farklıyım diye bağırıyor. Olay L ve Light arasındaki bir çekişmeye dönmekle birlikte Light`ın işi cidden zorlaşıyor. Kimliğini saklamaya çalışması ayrı problem babasının “L” ile çalışıp TV de KİRA adı altında ün yapan kendi oğlunun icabına bakmayı istemesi ayrı problem. Aralarında ki çekişme öyle noktalara geliyor ki bundan da sıyrılamaz derken, bir bakıyorsunuz hallediyor;  kusursuz plan derken de bir bakıyorsunuz “L” kuyruğundan yakalamış.  


    Ben daha çok anlatırım şöyle oldu böyle oldu diye ama; buda korsan yayına girer herhâlde. Olaylar zaten öyle yerlere geliyor ki ne zaman başladın kitaba ne zaman bitti anlamıyorsun (zaten resmi falanda bol). Adamlar üşenmemişler ve öyle bir kurgulamışlar ki o zekayı kitabı kapatıp alkışlayasınız geliyor. Tabi dünyada buna tepkisiz kalmıyor ve animesi de çekildikten sonra ödüle doymuyor. Bence ben mangaların hepsini alıp sonunu getirim, üzerine de animesini izlim. Sizlerde daha fazla şey kaybetmeden izlemeye koyulun.


    NOT: Arada diyorum benim elime geçse ne yaparım diye. %75 im kullan gitsin. Zaten canını sıkan çok tip var, o sinirle onları da aradan çıkarırsın diyor. Sürekli şöyle yapsam böyle yapsam da intikam alsam diye kafada kurup uygulamıyorsun al sana fırsat diyor. Ama  %25 lik kısmımsa yapma yazık ama milletin işine karışma diyor. Tamam tamam bu dediğime ben bile inanmadım. Daha çok neyine güveniyorsun yakalanırsın sen, ki yakalanmazsan da garanti çok zaman geçmez yumurtlarsın diyor. Ama yalan yok elime geçse 75`i dinler bi dener işe yararsa oturur listemi yaparım.




Benzer Yazılar

Hiç yorum yok:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.