SON ÇAREM

/
0 Yorumlar

        Son Çarem ve benim son çırpınışlarım. Bir serinin sonuna daha geldim. Gerçi seriye ait bir kitap daha var ama yazacak kim kaldı bilmiyorum. Kaldı ki karakterler kim tanımıyorum, sanırım. Hellions of Halstead Hall serisi Sharpein çocuklarına başlarında olan tek büyük büyükannenin verdiği ültimatomla başlıyor. Eğer beş kardeşin beşi de bir yıl içinde evlenmezlerse  sahibi olduğu bira fabrikasını ve mallarını onlara koklatmayıp. miras hayallerini suya düşürecektir. Kardeşler tek tek evlendiler ve sona en küçük çocuk Celia kaldı.  Seri den bi haber olanlar için kullanma kılavuzunu da verdiğime göre kitabı ballandıra ballandıra anlatmaya geçebilirim.



        Leydi Celia evlenme şartının kalkması için gerekli olan anahtardır. Tüm ağabeyleri ve ablası şanslı bir şekilde aşkı bulmuş ve evlenmiştir. Ama iş ona gelince etraf talip falan kaynamıyordu. Zaten düşkün olduğu silahlar atıcılık erkekleri ona arkadaş yapıyor. Anlayacağınız pekte evlenirken centilmenlerin istediği uysal başlılık onda mevcut değil. Silah kullanan bi kadın bi erkek içinse oldukça tehlikeli… Malum çapkınlıklar falan ki Celia`nın ailesinin karıştığı skandalda buna etken.




        Celia`da kolları sıvıyor ve kendine potansiyel talipler buluyor. Onları avlaması için gerekli bilgiyi de aile için çalışan polis memuru Jackson Pinter`dan rica ediyor. Böylece büyükannesine onunda evlenebilecek biri olduğunu görmesini sağlayıp bir yıllık süreyi uzatacak hatta daha iyisi kurtulacak. Ama hesaba katmadığı şey Jackson`ın bu durumdan hiç haz etmemesi. 


      Jackson Pinter bir lordun piçi olarak dünyaya geldiği gerçeği ile tüm aristokrasiye sinirli bir adamdır. Yıllar boyunca geldiği konum için çalışmış ve baş hakim olmak içinde adaydır. Leydi Celia`nın planını duyduğu an ise üç potansiyel talip için de bir sürü kusur buldu. Hiç biri Celia için yeterli değil, hiç biri Celia`ya yaklaşmamalı. Çünkü tanıştıkları andan beri ondan hoşlanmaktadır.  Tüm o takışmalar ise sadece onu kışkırtmak içindir.


         Celia ve Jackson birde ailenin cinayetini araştırmaya başladılar ve ateşle barut büyük bir kıvılcıma neden oldu. Ama büyükanne önlerinde resmen baraj kurdu. Tüm torunlarına istediğinle evlen derken Celia`ya gelince piçle torunumu evlendiremem dedi. Sonrada başladı gençlerin beynini yıkamaya. Sağ olsun onlarda içinde saklayıp söyleyemedikleri duygularla çırpındılar, bolca tökezlediler. Okurken yerimde duramadım. Kalkıp çiftimizi dürtükleyesim geldi. Birbirlerini o kadar fazla düşünüp, her şeyden öteye koymuşlardı ki üçüncü şahıslar hep bi maydanoz oldu.


        Kitabı çook çook çook sevdim. İlk defa bi kitapta bi erkek ne bir lord ne de aşırı zengindi. Yavrum kıyamam sırf bu yüzden kız için ne endişelendi. Ama adamın bir çok vasfı ve iyi bi karakteri olduğu için tüm ailenin onayını hatta en büyük abinin bizzat desteğini aldı. Büyükanneyse bolca çelme taktı. Şu koca seri boyunca bi bu kitapta sinirlendim büyükanneye. Ne istedi benim Jackson`ımdan. Zaten bir sürü sorunu vardı kendince. Kızı zar zor geçindiririm endişesi, çocukluğunda çektiklerinin etkisi. Bu zamanda bile gayrimeşru doğum büyük olayken yıllar öncesi için çok çok daha zordu. Jackson`sa bunu bir türlü hazmedip atlatamamıştı.


         Celia`nın anne baba durumu malum zaten. Bide üzerine çok geçken yaşadığı talihsiz bir olay sonunda kendini koruması gerektiği için sarıldığı silahı var. Ee tabi ona yaklaşmayan erkek ırkı. Bu da onda hayli güvensizlik yaratıyor. Ama en güzel yaptığı şey insanların dediklerini umursamamak ve sonuna kadar sevdikleri için savaşması. Onun için sadece sevmek yeterli. Kimin hangi soydan ya da ne kadar parası olduğu önemli değil. Gel de şimdi bu kitabı karakterleri sevme.


         Yazar yine muhteşem kalemini konuşturmuş. Diyalog ve karakterlerle kitaba bağladı. Öyle ki kapağa “bağılılık yaratabilir” uyarısını koymayı unutmuşlar. Ve bu kitapla da cinayeti aydınlatmış. Beş kitap boyunca bi olayı merak etmek ne demek bende öğrenmiş oldum. Kitabın kapağına gelirsek kırmızının o tonuna bayıldım. Çevirisi ise fazla fazla açıklayıcıydı.


         Ben tüm seriyi okudum ama yazmadığımı fark ettim. Okumadığım kitap kulemi azaltınca tek  tek okuyup yamayı düşünüyorum. İşte o zamana kadar bence seriyi okumamış olanlar acilen okusunlar. Çünkü sırtını dönüp gidebileceğin bi seri değil. Sevgilin olsa terk edemezsin bu seriyi. Herkese koca koca okumalı günler.

1) The Truth About Lord Stoneville
2) A Hellion in Her Bed
3) How to Woo a Reluctant Lady
4) To Wed a Wild Lord
6) Twas the Night after Christmas

Şarkımmmm....




Benzer Yazılar

Hiç yorum yok:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.