YOĞUN BEN #2

/
5 Yorumlar

        Merhabalar… İlk defa merhaba diyerek başlıyorum. Sebebimse benden bahsedeceğim biraz. Blogla ilgilenemediğimin farkındayım ve  bu bende bir vicdan sızlamasına sebep oluyor. Aslında okumaya devam da ediyorum ama yazmaya fırsat bi türlü bulamıyorum. Sebep fazla ders, iş, kurslar… Tabi son bir iki haftadır boyna sızıp kaldığımdan bahsetmiyorum bile. Kitabıyla şömine başında sızan teyzeler gibiyim. 


       Ders çalışmayı sevmediğimi cümle alem bilir. Geçen dönem üç büt beklerken bir büte girdim kaldım. Şimdiyse ortalama yükseltmek için aldığım dersim, bir olması gereken seçmeli dersimde iki. Sırf meraktan seçmeli ders alıp vizeye finale girmek zorunda olup, ödev yapmazsa dersten atılıcak öğrenci kaşınızda. Dersi gözüm kesmediği için almaktan vaz geçtim ama aklım onda kaldı diye hocadan rica ettim. Sonuç bende baş kaşıyacak vakit kalmadı.




       Yemek yemeyi deli gibi seven ben vakit bulamadığım için aç geziyorum. Ben ki kışın rahat beş kilo alıp yaza spor yapmadan veremeyen ben bir ayda beş kilo verip, hala vermeye devam edip korkudan  diyetisyen kapısı çaldım. Annem kilo vermek için bi taraflarını yırtmaya başladı. Dengeli beslenme meraklısıydı zaten iyice sıyırdı. Ben bu kadar hızla verince de kolumdan tuttuğu gibi götürdü. Halbuki ben üç kilo daha vermede üç buçuk atmayı düşünmüyordum. Sonuç diyetisyen anneme üç kilo değil birbuçuk kilo verdi diye azarladı. Banaysa bu kadar hızlı zayıfladım dengeli beslenmedim diye çemkirdi. Hele ideal kilodasın zayıflama, spor yap deyince “Ne zaman beeee” diye bağırasım geldi.








        Grafik kursuna başladım bide. Sonunda bilgisayara dair sevdiğim programlar öğrenmeye başladım. Hayır bunu da sevmesem kendimden iyice şüphe etmeye başlayacaktım. Malum benim php deki efsane başarısızlıklarım dillere destan. Dans kursuna gidiyordum bide.. tabi o da bu ara baya bi yalan oldu ama kendimi ara verdin kızım sen tekrar başlarsın diye avutuyorum. O kadar yorgunluktan sonra kıçını kıvır, bacağını kaldır olayı yürümüyor. Hayır bide insanla değil de korkulukla dans ettiğini sanan partnerlere denk gelince un çuvalı misali ordan oraya atılıyorsun. Allah`tan hocam imdadıma yetişiyor. 


      Bi de ben çok fena bi çılgınlık yaptım gerçi baya oldu ama olsun. Malum sakarlıklarım efsane. Kim oturduğu yerden saçını otobüs kapısına sıkıştırabilir ki. Ben bunu başaran hatta bi kaçdefa daha tekrarlayan yegane insanlardan biriyim. İşte o saçlar artık o kapıya artık sıkışmayacak. Artık dışarda sallanan saçım yok çünkü. Bi delilik anında gittim saçlarımı kısacık kestirdim. Kuaförüm “Seni tanıyorum ucundan aldırmıyorsun bile emin misin? Ben kesemem.” dese de yaptım. Yetmedi annemle pazarlık yaptık ve geçici dövmeye izin verdi.  Bu onun için baya büyük bi adım. Çünkü “Kulağına dördüncü deliği açarsan kendini kapının önünde bulursun. Kulakların süzgece döndü. Dokuların paramparça oldu.” deyip duruyordu.


         Tamam bu kadar ders, kurs, iş var ama bide boş olduğum anlarda boyna geziyorum. Gezmeye çok vakit bulamıyorum ama haftada iki günü ayırıyorum. Sonuçta yaşamayı bilmek, hissetmek, eğlenmek lazım. Neyse işte bende kendimi yeni yerler keşfetmeye, bildiğim yerlerinde keyfini sürmeye adadım kendimi. Organizasyonu yapıp sonra topladığım milleti eken ben bi baktım annemin zoruyla kendimi dışarı atmışım. Anneme göre depresyon belirtileri gösteriyorum çünkü. Neyse işte boyna sergi, galeri gezdim, Beyoğlu sinemasında girmedik film bırakmadım. Bazen aşırı sanattan, eleştiriden boğuldum ama yine de sevecek bişeyler buldum. Kadıköy`ün harika köşelerini keşfettim, bol bol vapura bindim…


        Biraz da içimi döksem olmaz mı? Sıkıldım hem de fena halde. Ruhumda karma karışık. Bu yorgunluk, yoğunluk  hoşuma gitse de yemek yemeye, uyumaya vakit bulamamak canımı sıkıyor. Ben ya ben önüne geleni yiyen ben yemek yemeye vakit bulamaz oldum. Uyumak desen o da 4, 5 saat. Kitap okumayı deli gibi seven ben artık daha az okur oldum. Elime kitabı alıp uyuya kalmak berbat. Zaten toplu taşımada uuya kalma rekoru elimde. Şoför mü dürtüp son durak demedi, yanımda oturanlar mı dürtmedi uyan son duraktayız diye.. daha neler neler. 


        Offf tamam bunların hepsi bahane. Ben başaramamaktan fena halde korkuyorum. Maymun iştahım bi türlü ne yapmak istediğine karar veremiyor. Keşke biri gelse kızım sen aslında bunu istiyosun gerisiyle uğraşma boşver dese. Ya da off bu kadar şeyin altından kalkamazsın demek yerine koca çenelerini kapatsalar olmaz mı.

        Ben bide çok yalnızım. Bu ne perhiz bu ne lahana demeyin sakın. Çünkü kız kardeşim başka şehirde ve o yokken bendeki stabil his bu. Yatağımın karşısında duran boş yataktan hiç memnun değilim. Kardeşten öte en iyi arkadaşım her şeyim. Huysuz deli ama seviyorum işte. Gece gece çok ve boş konuştum galiba. Ama bu hafta sonu vakit ayrıp okuduğum kitapları yazıp eriteceğim. İzlediğim filmler ve gezdiğim sergi galeri falan ortaya karışık bişeyler yazmak istiyorum ama bakalım. Herkese koca ….. günler. Nasıl doldurmak isterseniz.

      Son olarak görme engelliler için sesli kitap okuyorum ve elimdeki kitap bitti. Ama hala yeni kitap ne olmalı karar veremedim.  Fikri önerisi olan?




Benzer Yazılar

5 yorum:

Dördüncü Tekil Şahıs dedi ki...

Vuhuu çok yoğun bir hayatın var. İnsanın vakti olsa bile yorgunluktan yemek yemek istemez ki yahu :)
Kendini bu şekilde mutlu hissediyorsan hiçbir problem yok. Ama sen yine de anneni azıcık dinle ve sağlığına dikkat et :)

Zamska dedi ki...

Yaşadığımı hissediyorum, boşa zaman geçirmediğimi düşünüyorum ama cidden akşam olunp yatağa girince ölü gibi hissediyorum =) hele sabah yatakla vedalaşırken çocuğu elinden alınan anne gibii hisssediyorum =)
Annem çok pinpirikli yaa =) azıcık kilo alınca da bak kilo aldın kilo iyi değil salıksız diyo =)
dünyakadınlar günün kutlu olsun =)

Dördüncü Tekil Şahıs dedi ki...

Teşekkür ederim. Senin de dünya kadınlar günün kutlu olsun :)

Gülni.. dedi ki...

Çok geçmiş olsun saçların allahtan kökünden kopmamış..nasıl başardın hayret ..
Bu arada bende 2 kilo vermişim kuduz stresinden yaşasın ..Ama hiç spor yapamıyorum sanırım pilates e başlamam gerek ..
Gerçekten çok yoğunsun bende geçen dönem öyleydim..:D

Zamska dedi ki...

Bende anlamadım nasıl başardım ama dört kez falan başıma geldi. ilkinde çok paniklemiştim ama sonra alışkanlık oldu =)
İnsan kilo verdiğine seviniyorda koşturmacadan aç kalınca hoş olmuyor.vaktim olsa bende istiyorum pilates falan.
galiba 3. sınıf olmanın zorluğu. 3. sınıf olan herkes şikayetçi. umarım seneye bol yatışlı bi ders programım olur....

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.