SATRANÇ VE GERİ`S GAME

/
9 Yorumlar

           Çok çok uzun zaman önce okuduğum bi kitaptı. Yazma sebebimse yukarıdaki animasyon. Bir anda ilham verdi. Çünkü kitapta buna benzer bi durum söz konusudur. Ama bunun yanı sıra kitapta Avrupa`nın o dönemki siyasi durumunun izlerini görmekte mümkündür. Yazarın içinde bulunduğu ruhsal durumun izlerine kitapta rastlamak mümkündür. Bunun yanı sıra ikinci dünya savaşı sırasında Nazi`lerin zorlu psikolojik baskılarına maruz kalan bir insanın yıkıntıdan sonraki hali mevcuttur. Yazar bu hali oldukça usta bir kalemle ele almış, her sayfa çevirişte şimdi ne olacak, başından neler geçmiş dedirtiyor.


         Kitap New York`tan Buenos Aires'e giden bir gemiye binen kahramanımızın ağzından anlatılıyor. Gemide can sıkıntısıyla geçen uzun yolculuk sırsında, satranç şampiyonu Mirko Czentovic'le yolcuların arasında yapılan satranç turnuvasıyla başlar. Tek tek yenilmeye doyamayan grup sonunda birlik olup ona karşı hep birlikte oynamaya başlarlar. Kalabalığı uzaktan izleyen bir adam olaya dahil olunca durum benim bahsettiğim boyuta taşındı.




         Oyuna dahil olup satranç şampiyonunu düşünmeye sevk eden bu adam, Nazi Almanya’sının kurbanlarından biridir. Dr. B. Nazi döneminde Viyana`yı işgal eden Hitler Almanya`sının elinde gizli belgeler bulunduğunun düşünülmesi üzerine askerler tarafından tutuklanır. Dr. B. anlatmaya başladığı bu hikayenin sonunda satrançla olan bağını açıklar. 


         Yakalanması üzerine hangi işkenceleri geçireceğini düşünürken kendini bir yatak bulunan odada yapayalnız bir şekilde bulur. Günlerce orada zaman kavramını yitirip sorgu için beklerken kafasında bir sürü dolanıp durur. Diğerlerinin her şeyi söyleme olasılığına karşı itiraf, yalanlama, azıcık ipucu, tamamen susma, yanıltma…  Sorgular ve yalnızlıkla geçen bu döngüsünü kıran ise bir askeri cebinden çaldığı satranç kitabı ise onun hayatını değiştirir. Yalnızlıkla, kafasını dağıtmak amacıyla başladığı satranç macerası sonunda kendine karşı oynaması ve tüm bunların sonunda geçirdiği beyin humması. İşte bana animasyonda itabı anımsatanda tam olarak bu kısmıydı. Karakter bunu ileri taşıyıp beyninin içinde oynamaya başlar ve tek amacı bu olur. 


       Yazar çeşitli üzerine sayfalar yazılacak karakterler yaratmış. Satranç şampiyonun geçmişi ve kişiliği, hırslı zengin mühendis ve tabi ki Dr. B.. Yazar kitabı yazdığı dönemde sürgündeydi ve sonu da pek iyi bitmedi. Yazar yaşamına bir intiharla son verdi. Kendisi de Avrupa gibi kafası karışık bir haldeydi. Bir türlü kendi bulunduğu tarafı seçememiş arada kalmış ve hazin sonunu tüm çelişkili düşünceleriyle getirmiştir. Kitap kısacık ve okunması gereken nadide kitaplardan biridir. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Koca okumalı günler.




Benzer Yazılar

9 yorum:

deeptone dedi ki...

merabaaa. bloguma hoşgeldiin. bak ben de satranç oyuncusu antrenörü hakemiyim. bakayım bu kitaba. yandaki beni seç de pek severim. benim kitap listelerimde de var blogda. görüşürüüz kii :)

Zamska dedi ki...

Merhhaba ve hoş bulduk =) bence satranç oyuncusu antrenörü olman çok havalı. Ben hiç bi zaman çok iyi bi oyuncu olamadım. İlk öğrendiğimde çok sevmiştim ama taa ki kardeşim öğrenip sürekli beni hezimete uğratıncaya kadar.Bende severek okumuştum beni seçi. neler okuyosun merak ettim hemen göz atıcam =)

deeptone dedi ki...

heey bak ne dicem. antrenör hakem olmak için iyi oyuncu olmak gerekmiyor. antrenörlük için kurs var. herkes olabiliyor, liseliler bile. istersen olabilirsin ki :) iyi ki gelmişsin ya bloguma. güzel kitaplar okuyorsun. sevdiim :) blogumda çok kitap var okuyup yazdığım. sürekli okuyup yazıyorum. bi deee bak, blogumda sağda benim kendi kitabım da var. yeni çıktı bak. belki onu da okursun bigün yazarsın yaaa. blogunu bilmiyodum. du bak tanıtırım seni. çok arkadaşımız keşfetsin seniiii :)

Zamska dedi ki...

daha önce hiç duymamıştım hakem olabilme olayını =) Kitabını okumak çok istedim sepetime attım nisan ayı siparişimde zirveye tırmandı. yalnız yüzsülük yapıp okuduktan sonra senden imza isterim =) Ve tabiki büyük bi zevkle blogta da ballandıra ballandıra yorumlicam =)

deeptone dedi ki...

:) oleeey. haftasonu blogçu yazıları yazıyorum. seni tanıtayım. bissürü kitap blogçusu arkadaşımız da var. onlar da keşfetsin seniii başkaları daaa :)

Zamska dedi ki...

Çok teşekkürler =) ama imza konusunda ciddiydim o imzayı istiyorum =) =) cidden harika bişey bi kitabın var. Resmen ölümsüzlüğünü ilan etmişsin =) rica etsem kitabı aldıktan sonra benim için imzalar mısın ?

deeptone dedi ki...

imza tamam aklımda. hiç imza atmadım. ben daha kitabımı görmedim bile. ricanı unutmucam. nasıl olcak bilmiyorum ama bakarız işte bilmiyorum valla. nasıl olsa burdayız. konuşuruz kii :)

Keyaki dedi ki...

Bak bu kitaptan daha gecen gun bahsetti bir hocamiz ama icerigi hakinda cok konusmamisti. Boyle de karsilasinca cok heyecan yapiyorum ben. Sanki ozellikle karsima cikmis gibi :)

Zamska dedi ki...

Al Capone`nun tesadüf sözü geldi aklıma. Kitap güzel ve kısa çabuk biter. O yüzden bence 3. tesadüfü beklemeden okumalısın. Umarım beğenirsin =)

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.