YATAĞIMDAKİ YABANCI

/
0 Yorumlar
      Evlilik kişiden kişiye farklı anlamlara gelebilen bi kurum. Ama ben hiç bu kitaptaki gibi rahat bi evlilik görmedim. Günümüzde genelde çocuk sahibi olabilmek için evlenildiği bir gerçek. Öyle deli divane aşığız olayını ben görmeyeli baya oldu. Öyle ki herkes doğdun büyüdün evlendi,  tamam artık çocukta olduysa ölebilirsin modunda. Sanki herkes evlenmek zorundaymış gibi. Her neyse öyle ya da böyle evleniyorsun. İstesen de istemesen de –özellikle erkekler genelde bi karambolle bizler tarafından nikah masasında kurban ediliyor – kendini evli buluyorsun. Bu çiftimizin evlilik sebepleri de, evlilikleri de görüp duyduklarınız gibi değil.


    Isabel gene güzel bi dul. Ve uzun süreli sevgilileriyle sosyetede nam salmış bi hatun. Bide Gray`imiz var ki adamın Isabel`le tek işi annesini çıldırmak için yapmak istediği evlilik. Zamanında annesi küçük bi kazık atmış ve adamda intikamı kafaya koymuş.  Gray Emily isimli bi kıza aşık ve kızı annesi ve bence en çokta kendi hataları yüzünden başka bi adama kaptırmış. Ama bu kızı yatağa atmasına engel değil. Kıza deli divane aşık ama başkalarıyla yatıp kalkmakta da bi sakınca görmüyor. Sonunda kız hamile kalınca deli gibi sevinip gidip Isabel`in kapısını evlilik için bi kez daha çalıyor.




          Evlilik dediysem bildiğimiz evliliklerle uzaktan yakında alakası yok. Bu zaman için bile baya uçuk bişey. Evlenecekler ama ne aynı yatağa girecekler,  nede birbirlerine sadık kalacaklar. Isabel geçmişte kocasından yana çok çektiği için duruma acabalarla yaklaşsa da hayır demeyip kabul ediyor. Kadında işini biliyor. Adam yakışıklı kendinden de dört yaş küçük çıtır. Öyle sert bi tip de değil. Gayet eğlenceli, yaşının tipik özelliklerini taşıyan bi genç.  Burada bi parantez açıp yaşa biraz sonra değineceğimi söyleyerek devam edersem, evliklerinden kısa bi süre sonra Emily bebeği doğururken bebekle birlikte ne yazık ki ölüyor.


        Emily`nin ölümü üzerine Gray ortalıktan dört yıllığına kayboluyor. Adama o sırada ne olmuşsa olmuş geri döndüğünde ne o eski çelimsiz Gray`den eser var ne de toy. Adam kas yapmış, kişisel olarak sert, ürkütücü, olgun bi havaya girmiş. Ve bi sabah katlığında gökten zembille inmiş gibi aklına sevgili karısını içinde bıraktığı durum aklına gelir ve döner. Ama ne beklediğini bulur, nede beklediği gibi karşılanır. Önceden Isabel`e karşı tek cinsel dürtü hissetmeyip arkadaş arkadaş takılan adam kızın üzerine atlayacak duruma geliyor. Dört yılın patlaması desek de adam damdan düşer gibi kadına aşık oluyor. Ama önemli problemleri var. Bi kere Isabel`de ona karşı aynı şeyleri hissediyor. Bunun neresi problem derseniz kadın bu tip adamlardan kaçıyor. Bu durumda da adamdan daha çok kaçıyor. İkincisi karısının sevgilisini bloke etmeli.


      Tam işler düzeliyor falan diyorsunuz problemler Dallas misali olaylar birbirini izliyor. Karakterlerin ikisinin de aşkla ve güvenle problemleri var. Ama Isabel`de bu hat safhada. Kadın bence adamı da gerektiği kadar sevmiyor. En azından ben hissedemedim. Adamda kadını çok mu seviyor yoksa çok mu arzuluyor anlayamadım. Zaten her fırsatta sırtlarının yere değdiğini söylemeye gerek bile duymuyorum. 


       Günaha Davet`te olduğu gibi burada da bi kardeş hikayesi deha geçiyor. Isabel`in abisi. Abisi Rhys`de tamamen duygudan arınmış bi şekilde kendine eş ararken karşısına Abby çıkıyor. Kıza fena halde abayı yakıyor.  Ailede ilişkilerde duygusuz olmak altın kuralken, Isabel`i eleştirirken  Abby sayesinde dünya kaç bucak görüyor. Açıkçası ben bunların aşkını okurken daha çok merak ettim ve sevdim. Yazar Isabel`le Gray`in yarattığı duygusal boşluğu burada doldurmuş gibi geldi bana.


        Gelgelelim yaş mevzusuna. Hatun adamdan dört yaş büyük. Tamam ben kadınlarında büyük olmasında sakınca görmeyen hatta bunu ateşle savunanlardanım. Ne yani erkek yapınca on yirmi yaş sorun değil de kadında mı sorun oluyor. Ama şu da var ben kendimde karşıyım ve kitapta da okurken rahatsız oldum. Ne zaman unutsam kadın adama çocuksun diyip durdu. Hem adamın suratına hem bizim suratımıza vurdu.  Erkekler zaten zor olgunlaşıyor biliyoruz. Gray`de evlendiğinde baya zıpır bi tipti ama yazar sonradan adamı aldı yerine küt diye bi olgun alfamsı erkek koyunca bi afalladım, tamam dedim ama kız yok izin vermedi. Zaten adam da hatunu çok da kıskanmadı. Ayyy şiştim valla. 


        Kitabı okuyalı on gün falan olduğundan olsa gerek bi soğudum. Yaş farkı, aralarında ki ilişki bi rahatsız etti beni. Ama yalan yok beğenerek okudum. Hoş vakit geçirim iki kafam dağılsın diyorsanız okuyun. Ama ağır edebi detaylar felsefik sözler arıyorsanız benden demesi yanlış kapı ve yazardasınız. 

Yazıyı yazalı neredeyse üç dört ay oldu. İlk çıktığında alıp okumuşum yazmışım ama yayınlamayı atlamışım. Bu yüzdende ne dinledim hatırlamıyorum ama bu şarkıyı severim....





Benzer Yazılar

Hiç yorum yok:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.