FREDERICA

/
2 Yorumlar
      Ben yine sıkıldım hem de fena halde. Neden derseniz sebebi bir kitap. Kitabın adı Federica ve kitap kitabın baş kahramanı olan kızımızın adı. Kitabı alırken Georgette Heyer adını görünce kafamda kocaman bir hayır alma vardı ama aldım. Lisede Aşka Bir Şans Daha kitabını okumuştum ve pek beğenmemiştim. Bu kitabı içinde aynı şeyler geçerli.


      Kitabın arka kapağına göre Frederica kız kardeşini sosyeteye sunup iyi bi koca bulmasını sağlamak için Alverstoke markisi ile olan uzaktan akrabalığını kullanmaya kalkıyor. Bu marki soğuk mu soğuk bi adam ama bu arka kapakta yazmıyor. Neyse kızı servis etmeyi kabul eden marki en küçük kardeş Felix bi balondan düşüp yaralanınca kıza ve ailesine evini açıyor ve kıza aşık olduğunu anlıyor. Ama kız bizim markiye aşık mı değil mi şüpheli ve kızı tavlamalı. Ben işte az çok hoş olur diye arka kapağa kandım aldım. Siz yapmayın uzak durun, hatta ve hatta kitabı görürseniz kaçın.




       Arka kapakta anlatılan olayı 300 sayfa bekledim ama yazar son altmış sayfaya vermiş bu ana konu diye pazarlanan olayı. Kitaptaki adam buz gibi soğuk çay misali ki ben soğuk çaydan nefret ederim. Genelde soğu adamları cool bulan ben bu karakterden nefret ettim. Kardeşlerini bile sevmiyor, şımarık, bencil vs. kadın desen o daha bi sıcakımsı. Ama yok ondada zerre duygu yok. gerçi yazar kitabı yazarken duyguları yazmamış sadece durumu anlatmış.


      Kitapta sevmediğim o kadar çok şey vardı ki. En başta isim fırtınası allak bullak etti beni. Çeviriden mi dilden mi bilmem yüz sayfa okuduktan sonra ancak dilini çözüm mantığı oturtabildim. Sonra ise bide kim ne diyor, ne düşünüyor anlayamadım. Zaten yazar sağ olsun herkesin düşüncesini vermiş. Yoldan geçene varana kadar. Bi ara köpeğe de bi şeyler düşündürtecek diye beklemedim değil hani. Karakterle de pek ahım şahım değildi onları da sevemedim zaten. Tüm bunların üzerine gel de sıkılma, gel de paragraflara göz gezdirerek okuma.


      Kitapta sevdiğim bi şeylerde vardı. Diyalog fakiri kitap arada diyalog verilmiş ve komiklerdi. Güldüğüm yerler oldu. E bide Frederica`nın küçük erkek kardeşlerini de sevdim. Komikliklerinin ana unsurlarıydı. Ama geri kalanı yok yani. Zaten adamla kadın bırakın kur yapmayı ortada kuzenim kuzenim diye dolaştı. Adam sürekli kıza “çocuğum, evladım” deyip durdu. 


      Koridor yayınlarını çok sever historical romanlarında çok iyidir ama bu kadına niye bu kadar taktı anlamadım. Hayır editörün yazarla akrabalığı falan mı var? Bence yol yakınken başka yazarlarla ilgilenmeliler. Böyle abartıyorum ama ben hakikaten sevmedim kitabı.  Ama Vikitap`da sevip hatta çok beğenenler var benden söylemesi. Bu arada bu kez şarkı falan yok. kitap içimi çok karartmış.




Benzer Yazılar

2 yorum:

rabia dedi ki...

Kitaba biraz, hatta epey haksızlık yaptığınızı düşünüyorum. Her kitap kendi dönemi ve üslubu içinde değerlendirilmelidir. Kitabın ve yazarın tarzı sizin hoşunuza gitmedi diye diğer okurlara "kitaptan kaçın" çağrısı yapmanın hoş bir kitap yorumculuğu üslubu olduğunu düşünmüyorum. Size sevdiğiniz kitaplarla keyifli okumalar diler, diğer kitaplara yönelik yorumlarda daha adil bir yaklaşım sergilemenizi temenni ederim. Saygılarımla...

Zamska dedi ki...

Rabia,
Merhaba =) Yorumunu görünce bir daha okudum yazıyı, kitabı okuduğumu bile unutmuşum. =) Galiba sizde kitabı sevenlerdensiniz. Ben sevemedim ve nasıl sevdiğime koşun hemen alın dediysem bu kitaptan da kaçın dedim. Zaten üç aşağı beş yukarı ne sevdiğimde bellidir. Haklısınız kendi döneminde değerlendirilmeli ama Historical bir kitap alınca açıkçası daha komik, daha akıcı şeyler bekliyorum. Yazar 74 de hayata veda etmiş ve o dönemin edebi anlayışıyla bambaşka bir dönemden bahsetmek zordur onuda anlarım ama hoşlanamadım ben. Ve yalan yok kitap yorumcusu falan değilim bunun kaygısına da bir gün olsun düşmedim. Burada nasıl arkadaşıma anlatıyorsam kitabı öyle anlıyorum, üslubumun temel sebebi de o.
Yorumunuz için teşekkürler =) Görüşmek üzere

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.