DRACULA

/
5 Yorumlar

      Jonathan Rhys Meyers’a olan derin aşkım ve tutkumdan bahsetmiş miydim daha önce? Lise de ergenlik dönemimde millet oturmuş Yaprak Dökümü izlerken ben The Tudor izliyordum. Ve Jonathan Rhys Meyers’lada bu vesileyle anıştım. Tabi dizinin bide Henry Cavill gibi muhteşem artıları da boldu. Hele ilk sezon göz ziyafetiydi. Jonathan Rhys Meyers’ında dizi sayesinde resmen yaşlanma evrelerini izledik. Çünkü çok iyi bi makyaj ekibiyle izleyiciyi şaşırtıp acaba adam gerçekten yaşandı mı dedirtti.



      Çok geniş bi vampir kültürüm olduğu söylenemez. Ama Dracula`yı duymayan yoktur. Yalnız diziyi izleme sebebim açık ve net Jonathan Rhys Meyers’dı. Yoksa bir vampir dizisine daha başlamak gibi bir niyetim yoktu. İlk iki bölümden sonra  baya bi ara verdim. Sonra 6. Bölüm yayınlanmışken aklıma onu izlemeyi unuttuğumu fark ettim ve bölümleri art arda izledim. Ve diziye bayıldım. Ara verince bende soğuma gibi bi durum oluyor az kalsın ona kurban gidecekti. Neden tv izleyemediğime de bi sebepte budur zaten.


     Gel gelelim Dracula`ya. Adam vampir rolüne cuk diye oturmuş. Zaten VIII. Henry rolünden sonra aptal aşık rolünde oynayacak değildi. Gerçi Dracula yani Kazıklı Vlad onu bi vampire dönüştüren tarikatın yaktığı karısına deli gibi aşık. Ve karısının vücut bulmuş hali 19. Yüzyılda onu uyandırıp intikam fırsatı sunulduğu İngiltere`de karşısına çıkıyor. 


     Mina Murray bizim Dracula`nın ağrıyan karnı, kanayan yarası. Çünkü karısı IIona`nın reenkarnasyon ile tekrar aynı bedende vücut bulmuş hali. Dracula`nın sevgili IIona`sını onu cezalandırmak ve sonsuza dek lanetlemek için gizli bir tarikat olan Ejder Tarikatı, gözlerinin önünde resmen ızgara yapıyor. Sonrasında ise onu kana susamış -vampir zaten kana susar dimi- bi vampir haline getiriyorlar. 


     Nasıl olduğunu bilmiyoruz ama en sonunda Dracula kendini bir anıt mezarda buluyor ve dizide tam olarak onun uyandırılmasıyla başlıyor. Van Helsing isimli doktor kendi intikamını alabilmek için Dracula`yı  güzellik uykusundan uyandırıyor. Dracula Alexander Grayson adında Amerikalı bi girişimci olarak kendini İngiliz sosyetesine etkileyici bi gösteriyle sunuyor. 


     İngiliz sosyetesinin en güçlüleri Ejder`lerden oluşuyor. İngiliz ekonomisine, yargısına, yasasına her şeyine hükmediyorlar. Savaşa bile kendi çıkarlarına göre karar veriyorlar. İşte Dracula`da onların elinden zenginliklerini alabilmek için petrole ihtiyaç duymadan kullanılabilecek enerji çalışmaları yapıyor. Düşmanı çok dostuysa çok çok az. Bu doktor var ki, asıl kitapta Dracula`nın sonunu getiren adam şimdilik dost ve onun güneş ışığına çıkabilmesi için uğraşıyor. Bide Renfield var ki ona bayılıyorum. Şu sessiz ama gerçek dost olan zeki, iş bitirici insan tipi. 


      Mina ise doktor olmak için uğraşıp duruyor. Gazeteci oğlan var Jonathan Harker kendisi Mina`nın nişanlısı. Harker`da şimdilik dizinin süzme salak kadrosunda. Adamdan ciddi anlamda hiç hoşlanmıyorum. Lucy var bide. Garip bi tip ama şimdilik çok zararlı bi tip değil. Ama hatunun bi tarzı var. Yani espri anlayışı, istediği için her şeyi yapacak cesareti o yüzden bu hatuna da bi sempati beslediğim söylenebilir. Lady Jane ise dizinin baş sürtüğü kadrosunda ama bu hatuna bayılıyorum. Kadın çok karizmatik çünkü bi vampir avcısı.


     Ah bide ben bu yazıyı yazmak için Dracula`nın kitap versiyonu hakkında  kısa bi araştırma yapayım dedim. Daha önceden film versiyonunu da kitap versiyonunu da benim radarıma takılmamıştı. Tamam Dracula vardı, biliyordum ama ismen. İşte ben araştırınca yazarı Bram Stoker`ın esinlendiği adamın aslında gerçek bi karakter olduğunu öğrendim. Voyvoda III. Vlad Tepeş Eflak prensi oluyor kendileri. Zamanında babası savaşı kaybedince Osmanılıya esir olmuş ve uzu yılların, bir çok olayın sonunda kendisini Eflak tahtında bulur. Ama aşırı derecede acımasızdır. Özellikle Osmanlı askerlerini kazıklara geçirir. Ve Kazıklı Vlad ismini de böyle kazanır. Hatta akan kanıda şarap niyetine içtiği söylenir. Bu yüzdende insanlar onun vampir olduğunu düşünürlermiş. Ve böylece Kont Dracula adını da alır. Sonu ise tarihe kafasını koparılması ve öldüğüne ispat için İstanbul`a gönderilmesiyle biter. Bu arada aklıma gelmişken bizim bu doktor Van Helsing var ki onun bir vampir avcısı olması gerekiyor orijinalinde ve Dracula`nın sonunun da onun ellerinden olması gerekiyormuş.


    Bilgilerden sonra geldik son sözlere. Dizide aksiyon hiç bitmiyor. Her bölüm bu kez ne olacak diye bekliyorum. Kan oranı da bence tam kıvamında ama merak ettiğim Jonathan Rhys Meyers’ın kan diye ağzına aldığı o sıvının tadı nasıl. Eğer kötüyse her bölüm adama işkence olur. Ve bence diziyi kesinlikle izleyin. 



Benzer Yazılar

5 yorum:

Dilber Dilek dedi ki...

Vampirleri severim. *.* Kesin izleyeceğim.. *.*

Kristal Kitap dedi ki...

19. yüzyıl, Vampir ve J. R. Meyers üçlüsü <3 Diziye başlama sebeplerim. Ve sonuç; harikanın da ötesinde... :)

Zamska dedi ki...

Mutlaka izle ben bile vampirlere düşkün olmama rağmen çok sevdim=) gerçi bu ikinci vampisim

Zamska dedi ki...

Jonathan Rhys Meyers benim en temel izlemem sebebim=) adam gerçekten harika ötesi bende sapık takipçisiyim =) Tudors`dan sonra bu rol ona çok yakışmış bence

Kristal Kitap dedi ki...

Ah adama her rol yakışıyor <3 :)

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.