DUBLİN CADDESİ

/
0 Yorumlar
      Gratis`de on liralık Dove ürünüe on liralık D&R hediye çeki verdiklerini duyar duymaz gidip ihtiyacımda olan bi kaç bişey aldım. Tabi çekimi de anında D&R`a giderek kullandım. Yeni çıkan ve harika bi kitap olduğunu herkesin söylediği Dublin Caddesinden başka almayı aklımdan geçirdiğim kitap yoktu. Nasılda uzun salak cümleler kuruyorum. Ama beni bilen biliyor kitap çok seviyorum, hele indirim ve bedavaya gelen şeylere bayılıyorum. Kişiliğimin pis yönlerini de ortaya döktüğüme göre hemen kitaba geçeceğim.



      Kitabın ana karakteri Jocelyn`in annesi, babası ve küçük kız kardeşi o henüz on dört yaşındayken bi kazada hayatlarını kaybediyorlar. Amcası zahmet edip kızın sorumluluğunu üstlenmeyince Joss koruyucu ailelere veriliyor. Ailesinin ölümünü bi türlü kabullenemeyen Joss gününü gün edip asi ergen moduna giriyor. Bi sabah tanımadığı iki erkekle uyanınca duruma dur demenin vakti geliyor. Geçmişini arkasında bırakıp kendini İskoçya`ya atıyor. Edinburgh'te üniversiteyi bitiriyor. Ev arkadaşı eğitim şart deyip doktora yollarına Londra`ya gidince yalnız yaşamak istemeyen Joss kendine yeni ev arıyor.


       Joss kendine ev ararken bi anda kendini Braden`ın kollarında buluyor. Tabi benim dediğim gibi pat diye değil. Oldukça parası olmasına rağmen vicdan azapları yüzünden parasını harcamayan Joss sonunda paraya kıyıp kendine Dublin caddesinde bi eve ev arkadaşı buluyor. Burada işe ev arkadaşı olan Ellie dahil oluyor. Ellie bizim Braden`ın da kız kardeşi olunca Joss`la Braden başlıyorlar köşe kapmaca oynamaya.


       En sevdiğim kısımlarda Braden ve Joss`un ikiliye başlamadan önceki atışmalarıydı. Bol bol güldüğüm yerler oldu. Adam da kızda fazla sivri dilli ve elektrik yüklüydü. Kitap boyunca bi çok duygu hissediyor insan. Ama en çokta içini ısıtıyor. Zekice atışmalar hep hoşuma gitmiştir ve burda da bol bol var. İlişkileride öyle uzay mekiği havasında değil de daha çok dünyalı gibi. Tabi bunların anlaşmalı bi ilişki yürüttüğü göz ardı edilirse.


          Joss`un korkuları o kadar hat safhada ki insanları sevmeme konusunda son derece dikkatli davranmaya çalışıyor. Tabi bunu içinde kendi hayatında ki insanları feda ediyor. Kimseye yaklaşma, kimseyle sırlarını paylaşma… Bu da ailesi öldüğünden beri onu gitgide yalnızlaştırıyor. Düzenli bi ilişki, evlilik, çocuk, aşk ise en büyük korkusu oluyor. Ehh bunun ceremesini çekmekte Braden`a kalıyor.


           No Strings Attached veya Friends with Benefits filmlerini izlemişsinizdir. İşte burda da temel prensip bu. Sekse evet ama bu aşk ve bir ilişki değil. Tabi bu birbirine bu kadar çekilen çiftlerde tıpkı filmlerdeki gibi yürümüyor. Zaten yürüyeceğini düşünmeleri hata. Birbirini görür görmez üzerlerine atlama dürtüsüyle uzak durma planı pekişe yaramaz.


         Kitapta bi de Ellie ve Adam aşkı var. Adam kim nerden çıktı derseniz de Braden`nın en yakın arkadaşı. Bir kız kardeşle yakın arkadaş aşkı olmazsa olmazlardandır. Adam bişeyler hissetmesine rağmen arkadaşımın kardeşi der susar. Kızda çıkıp ya benim olacaksın ya kara toprağın diyemeyeceğine göre anca uzaktan uzaktan göz süzüyor. Ahh bee bunları okurken ne üzülmüştüm.


        Joss kendine bi sevgili bi de arkadaş buluyor. Üzerine bonus bide aile. Tüm bunlar tabi kızın bünyesine fazla ağır geliyor ve bocalamaları ürküp kaçmaları mevcut. Ama ben kıza hak veriyorum. Herkes acısını aynı şekilde yaşayamaz ki. Acıyla yüzleşmek zordur. İnsan kendini üzen şeyler karşısında zarar görmemek için ister istemez kendini kapatıyor. Herkesin savaşacak gücü olmaz ki. Hem kendini koruma dürtüsü bazen dışardan kaçma gibi görünse de aslında kaçıştan çok erteleme… Felsefe yide yaptığıma göre artık sonuç kısmına geçebilirim.


       Biliyorum pek parlak bi yazı olmadı ama yorumun ikinci yarısı iki hafta sonra yazılınca bi gariplik ister istemez oluyor. Ama sizlere tek tavsiyem benim bu yazıma bakıp almaktan sakın vaz geçmeyin. Hatta bence en kısa zamanda alıp okuyun. Çünkü ben açık ve net çok sevdim. Hem Ellie`nin başına ne gibi şeyler geldi bilmeniz lazım. Braden`ın nüktedanlığıyla tanışmanız lazım. Joss`u okuyup insanın gerçekleriyle yüzleşmesini görmeniz lazım.. Benden bu kadar umarım keyifle okursunuz…

Dinlediğim şarkı ise...






Benzer Yazılar

Hiç yorum yok:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.