FOR THE BIRDS

/
0 Yorumlar

      Ben küçücük bi kızken hatta annemin tabiriyle küçük bir canavarken evde sürekli kuşlarımız olurdu. Ben kuşsuz zamanımızı hatırlamıyorum. Hayvanları bide rahat bırakmazdım. Muhabbet kuşları olunca bide hayvanla bi Tarkan bi Duduş bide cadı diyorlardı. Sonra son kaçan kuşu ardından –benim bu işte parmağım yok- annem çok üzülüp günlerce depresyona girince babam duruma müdahale etti. O günden sonra eve kuşta giremedim. Sonra ne ara oldu bilmem ama ben evcil hayvanların türlüsünün geçtiği evde büyüyen ben hayvanlardan korkar oldum. Kuşa o sürekli öptüğüm kuşa dokunamaz oldum. Galiba bi beyin travması geçirdim. Yoksa başka açıklaması olamaz diye düşünüyorum.



      Kuş kuş dememin sebebi Pixar yapımı bir animasyon izlemem. Küçük küçük kuşlar elektrik tellerine konuyo. Tabiî ki de kıskanç kadınlar gibi yada otobüste sıkış tepiş giden yolcular gibi didişmeye başlıyolar. Ama onların türünden ama farklı olanı görünce anında eski düşman fiskos yapıcağuı dosta dönüşüyor. İlk okul çocukları gibi hem birbirlerini sevmiyorlar, hem de onlardan farklı olana cephe alıp dalga geçiyorlar. Sondada kazdıkları kuyuya düşüyorlar. 


      Benim sempatik büyük kuşum bide şarkı söylüyor. Ama o küçük dışı tatlı içi sıçan kuşlar dalga geçiyor. Benim de sesim pek beterdir ama şarkı söylemeye bayılıyorum. Şimdi çirkin diye söylemiyim mi? Güzel değilse bile nezaket söyleme orda kendi kendime bırakta mırıldanayım.


Yönetmen: Ralph Eggleston
Yazar: Ralph Eggleston
Yapım Şirketi : Pixar 
Yapım Yılı : 2000





Benzer Yazılar

Hiç yorum yok:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.