BEYAZ DİZİ

/
8 Yorumlar

        Pembe dizi izlemeyen insan yoktur. Erkekler bile iddalıyım bir bölüm iki bölüm izlemiş, daha doğrusu izlemek zorunda bırakılmışlardır. Sonuçta annesi, ablası izlerken pembe dizilerin ezici etkisine mağruz kalmışlardır. Ee bende küçükken izlemedim desem yalan olur. Şimdi olsa izler miyim? Kendimi biliyorum garanti izlerim. Çift istisnasız ayrılıklarına kadar izler sonra bırakırım. Ne kadar salakça desem de içimdeki öküz arada bir romantikleşebiliyor. Vahşi Güzel, Rosalinda bunlar ilk okuldayken arkadaşlarımla dünkü bölümü izledin mi muhabbetlerimdi.





       Şimdi bu pembe dizi nerden çıktı derseniz açıklayayım. Çıkış noktası beyaz dizi. Bilmeyen yoktur diyemeyeceğim çünkü benim daha bu son bir yılda keşfettiğim bir olay. Daha öncesinde ne duymuşluğum vardı, nede okumuşluğum. Komşularımızdan biri de böyle okumaya çok meraklı bir bayandır. Benim kitapçıya gittiğim bi gün beyaz dizi olup olmadığına bakmamı istedi. Ben bi efendim falan dedim, baktım yanlış anlamamışım beyaz dizi diyo. Bende dünyadan bi haber olduğumu belli etmemek için sorarım dedim ama ilk sorduğum yer Google bey oldu. Ne olduğunu saptadıktan sonra kitapçımın yolunu tuttum. Bizim kitapçıda baya baba adamdır. Yeni kitaplarla birlikte basım yılı 50 60 yıl öncesine ait kitaplardan tut, çizgi romanlara kadar vardır. İkinci el hazinesi de baya geniştir. Sora bi baktım orda rafların altında bide beyaz dizi bölümü var. Hepsi ikinci el ama şaşırtıcı derecede günceller. Neyse aldım bir iki tane komşuya vermeden de bi bakim neymiş dedim ve BAYILDIM.


       Beyaz dizi bizim bu pembe diziler gibi. Bol romantizm içeriyor. Aşk, şehvet, bolca sevgi, yalan dolan, yanlış anlamalar, ayrılıklar, bebekler, aldatmalar, kumpas falan içeriyor. Ve öyle bir roman gibi uzun falanda değil. En fazla 120 sayfa ki, o kadarını gördüm mü hiç biliyorum bile. Ama hikaye öyle sıkmadan veriliyor ki. Zaten sayfa sayısı az olduğundan olaylar yoğun bir şekilde gerçekleşiyor. Ve en şaşırtıcı yanı yazarlar çok yaratıcı. Bu alanda resmen binlerce hikaye var. Birbirine benzer bi şeyler olsun bekliyorsunuz ama yok. Öyle konular var ki ben onlardan ansiklopedi yazayım. Kadınsa her şeyi 120 sayfaya sıkıştırmış. Okuması da yanınızda taşıması da çok kolay. Kafa dağıtmaya da birebir.


        Ben henüz bu kış keşfettiğim için çok büyük miktarlarda okuduğum söylenemez ama yinede hatrı sayılır sayıda okumuşumdur. Günde iki üç tane bitirdiğim zamanlar oluyor. Romanların arasına serpiştirdikleri, bi roman bitince romanın etkisinden çıkabilmek için okuduklarım oluyor. Harlequin yayınları tarafından basılıyor. Çeşitli türlere de ayrılmış durumda. Beyaz dizi, yasemin, classic, desire falan filan. Yayınevinin internet sayfasından da sipariş verilebiliyor ki onlar da e-kitap furyasına dalmış. Yani ister kargo bekleyeyim sayfa çevirme zevkine varın, ister e-kitap olarak alın.


     İlk okuduğum Day Leclaire idi. Bir Dante Serisi var ki bayıldım. Seriyi özellikle ilk kitap itibariyle okumalısınız. Ben şans eseri ilkinden başladım. Hikayeler oldukça orijinal. İtalyan asıllı bir ailenin azıcık mistik kaderleri anlatılıyor. Kader diyorum çünkü onlarda aşk tamamen kaderin işi. Her kardeş birbirinden şekerken bide işin içine kuzenler girdi. Hepsini zevkle okumuştum. Seriden son bir kitap kaldı, onunda Türkçeye çevrilmesini bekliyorum. Yazarın bide Salvatore Brothers serisi var ki onu da mutlaka okumalısınız. Hatta ve hatta yazarın her kitabına kefilim.


       En sevdiğim beyaz dizi yazarı şu ara Lynne Graham. Okunmadık kitabını bırakmamakta kararlıyım. Seri halinde olan olmayan her kitabını okumak için kolları sıvadım. Onun kitaplar bitmeden başka yazara geçmek istemiyorum. Bu yazarın her kitabı okunabilir. Kadının gerçekten zeki. Çünkü hikayeleri çok ama hepsinin de olayı ayrı. Birbirlerinden çok farklı ve yaratıcı. Aşk Çocuğu ise en sevdiğim kitabı nedense. Yalnız uyarmadı demeyin kadının erkek karakterleri çok sahiplenici, lider falan falan… Alfa erkeksiz kitabı yok. Kızlarda genelde kitabın başında ürkek çekingen ama ateşli hatunlar olup sonuna doğru tuttuğunu koparan tiplere dönüyor.


        Yazarların her kitabını bitir sonra diğerine geç takıntım olduğu için beyaz dizide diğer yazarları çok fazla okumuyorum. Ama arada okuduklarım oluyor. Bunlar arasında aklımda kalan Maya Baks, Leanne Banks, Charlotte Lamb, Kate Walker falan… Daha nicesi varda şimdi aklımda yok açıkçası. Ayıca romanlarıyla tanıdığımız Nora Roberts, Sandra Brown falanda bu alanda yazmış. Zaten Maya Banks`ın bir Sıcak isimli romanı hatta seriyi Epsilon basmakta.


      Beyaz dizi okunmalı. Ama dozu ayarlamak gerekir. Ben son bir aydır ipin ucunu fena halde kaçırdım. Yatıp kalıp okuyorum. İnsan ister istemez bunalıma da giriyor. Kitaptaki adamların hepsi yakışıklı, zengin, alfa, acımasız ama düzelen tiplerden. Gel de bunalıma girme. Sürekli kendimi telkin ediyorum hayat orda ki gibi değil ama yok dinlemiyorum. Zaten orda yazılanlar gibi olsaydı erkeklerin yüzde yetmişi mükemmel erkek olur diğer otuzluk kısmı da ezilmeye mahkum köyü adamlar. Bu durumda da kadınların hepsi aşklarını bulur bulamayanlarda, Türk sineması tadında yılanlık yaptığından sürünmekle meşgul olduğundan. bir beyaz dizi kahramanı olmak istiyorum resmen. Yazarlar fakir insanda bırakmadıklarından koca bi kütüphane yaptıracak paramda olurdu hem. Her neyse… Beyaz diziyi bence bir deneyin ama doza küften dikkat edin. Sonunuz bana dönmesin.


      Son bi uyarı içlerinde cinsel gerilimde oldukça yüksek ve bazı sahneler veriliyor. Daha önce hiç bu tür kitap okumayıp sadece dünya klasiklerini okumuşsanız Elli Tona giden geminizi bence bu limandan girebilirsiniz. Kesinlikle bu limana bayılacak ve size neyle karşılaşacağınız hakkında ufacık da bilgi verecek.






Benzer Yazılar

8 yorum:

Adsız dedi ki...

Fazla kitap okumam ama bu yazi dikkatimi cekti baya heyecanla okumus gibisiniz ben hala pembe dizi izlemeye devam ediyorum bu yuzden igi cekmis.olsa gerek insallah bende heyecanla baslar sıkılmadan bitiririm yada ben okumaya baslamadan film dizi filan cekilir

Zamska dedi ki...

beğeneceğine eminim tabi umutsuz bi romantiksen. türk senaryo yazarları el atsa 120 sayfadan beş sezon dizi çıkarır. sıkılmadan izleyebilirmisin bilmem =)

Gülnihâl-Ayrı değil birleşik dedi ki...

Bende senelerdir okuyorum o kadar hoşuma gidiyor ki sadece bunları okumuyorum ama arada açıkcası böyle biraz mutlu olayım ya diyerek okuyorum ve gerçekten kısa olmaları ve konu farklılıkları sayesinde bağımlı oluyor insan :) Açıkcası güzel bir yazı olmuş içimden geçenlerin aynısı :)

Zamska dedi ki...

Teşekkürler =) Ben ne yazık ki çok geç fark ettim. Aslında şu sıra kendime Lynne Graham gibi harika bi yazar arıyorum. Ama yeni yazar denemeye de korkuyorum. Sen uzun süredir okuyormuşsun.. tavsiye edebileceğin yazar kitap varsa çok mutlu olurum =)

Adsız dedi ki...

penny jordan da fena değildir. Özellikle eski beyaz dizilerde.

Zamska dedi ki...

çok teşekkürler tavsiye için=) bir aydır yazar seçemediğim için beyaz dizi okumadım =9 çok olmuyosam favori kitabın ne ondan başlamak istiyorum =)

Adsız dedi ki...

sandra morton iiiii dir

Zamska dedi ki...

uzun zaman oldu beyaz dizi okumayalı. =) yazıyı yazdığım dönem çok okuyordu. Bu ara kısa kısa iyi gidecek tavsiye için teşekkürler yazara kesinlikle bakacağım =)

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.