2013

/
0 Yorumlar
    Düşündüm taşındım her yıl yaptığım 2013 listelerinden bu yılda yapim dedim. Her yılki listem hemen hemen fiks menüdür.
1.100 tane kitap oku en az
2. Felsefe kitabı oku(Bir tanede takılır genelde.)
3.İngilizceni geliştir (İşin kötüsü her yıl biraz daha durum kötüleşir.)
4. İspanyolca öğren (Orkideli manyak yüzünden bıraktım.)
5. Keman çalmayı öğren(Kimse saatlerce çalışmam gerektiğinden bahsetmemişti.)
6. Piyano çalmayı öğren (Kayıt bile yaptıramadım.)…



    Gibi bol geliştirici ama ucundan kıyısından olan şeyler. Bu yılda taaa 2 hafta önceden böyle bi liste yaptım bile. Ama bir gece yarısı pişirmeye bıraktığım kek yanmasın diye kekin başucunda ona kitap okurken aklıma bir fikir geldi. Fikri paylaşacak olursam kendimi hayatta yapmam deyipte içten içe deli gibi yapmak istediklerim olarak özetleyebilirim. Nasıl mı?



1.   Bir çocuğu beğenip aklımdan numaramı vermeyi geçirdiğim an, harekete döküp  kağıt kalemle işi halletmek. 2013`te yapar mıyım bilmem ama ; ölmeden yapmalıyım yoksa gözüm açık gider. Şimdiye kadar çok düşündüm ama ‘sapık’ damgası ağır gelmiş olabilir. Sapık, otobüste yapmayı düşündüğümden olabilir.



        2.   Okulda yavşak yavşak davranan bi tip var. Nasıl sinir oluyorum bilemezsiniz. Onun suratına bi yumruk geçirmem bu yılki planlarım arasında. Hayır yani şiddet yanlısı biri değilim, melek gibi insanım –bu söylediğime ben bile inanmadım, çabuk sinirlenen ateşli taraftarlar gibi olduğumdan galiba- ama beni bile çileden çıkardı. Onun yumruğu demedi demeyin hızlı kargoyla suratına indi inecek.



    3.  Dekana gidip “Okulu bırakıyorum. Ben yeni şeyler denicem. Alın mutlak değerlendirmenizi başınıza çalın. Ben paşa paşa çanlı bi bölümde okumaya gidiyorum. Ödev, ödev, ödev!! Hocalarınız canıma okudu. Mukayyet olun şunlara da öğrenciler rahat yüzü görsünler. ” dicem. Tabi bunları dedikten sonra, ben kalmak istesem de kıçıma bastıkları tekmeyle ancak fakültenin kapısında dilenirim.



    4.    Bir restorana gidip bu olmamış, şu iyi pişmemiş, bu böyle servis edilmez… diye bin tane huysuzluk yapıp üzerine tıka basa yedikten sonra “Param yok, bulaşıkları nerde yıkıyoruz ?”  demek istiyorum. Ama bu maddede bazı sıkıntılarda yok değil hani. Bi kere kendi bardağını yıkamaktan aciz ben için fazla iddialı. İkincisi yanlış yemek getiren garsona bile “Bunu istememiştim ” diyemeyen ben hayatta o kadar huysuz olamaz ki, hem niye millete eziyet edim. Cık olmadı bu.



     5.  Saçı benden uzun kızlara ciddi anlamda sinir olurum. Öyle böyle değil hem de. O yüzden sürekli çamur atıp, kestirmeleri konusunda mevcut bir baskı uygularım. Ama ben ne kadar zorlarsam, onlar çalı süpürgesi saçlarını kestirmemek de o kadar diretirler, üzerine bide saçlarında bi bok var mı gibi havaya girerler. İşte ben tam o devrede araya girip onlara fark ettirmeden saçlarına güzelce çiğnediğim sakızı yapıştırcam. Bunu yapmamda yakındır şayet bi arkadaşım denemiş ve bende koca bir ampul yanmasının sebebi.


  6. Galatasaray-Fenerbahçe maçına gidip bi Fenerli olarak  Galatasaraylılar arasında fener tezahürattı yapmak. Bunu yaparsam anlayın ki intihar etmeyi  kafama koymuş ve hazır intihar ediyoken marjinal bir şekilde ölim demişimdir. Bunu yaparsam arkamdan çikolata kavurmayı unutmayın.



  7. Son olarak Öküzcan`a “Annenlere haber ver akşama seni istemeye geliyoruz” dicem. Hayır çocuk ilk hangisine dumur olacağını şaşırır. Bi kızın onu istemeye gelmesine mi,  yoksa sevgilisi olan ona alelade asılmama mı? Hangisine daha çok şaşırır bilmem ama ona “Bak senden hoşlandım; ama sen sana verdiğim Öküzcan isminin öküz kısmını sonuna kadar hak edip bi bok anlamadın. Bense peşinde dolanırken yırttığım kot pantolonuyla kıçı açıkta kaldım resmen. Ha sen öküzdün ilişki yürümezdi; ama en azında ben hevesimi almış olurdum da elde edemediğim, babama çok isteyip de aldıramadığım öküz olmazdın.” dicem. Bunları söylersen çocukta iyi bir izlenim uyandırmayacağım gibi, hayatı boyunca unutamayacağı(alzheimer  olursa bilmem) bi iz bırakacığım kesin.



     Bu söylediklerimin kaçta kaçını yaparım bilmem ama ciddi olmak gerekirse yarısını yapsam sonsuza dek kendime hayran kalırım; hatta taksim meydanında üşenmem kendimi alkışlarım. Hayır deliyim ama bu kadar  deli ve cüretkâr mıyım bilemiyorum. Ama en azından iç maddeyi test etmeyi şimdiden kafaya koydum. Durmayın sizde kendinize bi liste yapın da kendinizi sınırladığınız çemberin içinde neler sakladığınızı görün. Yalnız listeye ölümcül ve Bakırköy`e kapatılacak şeyler koymayın derim. Benimki pek sağlıklı değil sankim.



    Haa bide 2013 için iyi dilekler falan söylenir adettendir. Kim ne ister bilemem neyi eksik o yüzden bi kaç temel dilek diliyorum ne eksikse seçip alın. Koca mutluluklar, bool çikolata, kucak dolusu sevgi, doktora düşürmicek kadar sağlık, paraya tapınmicak kadar para, sakarlıktan ölmemenize yaricak kadar şans veya rezil olmicak kadar şans-bu sakarlıkla nasıl yaşıyorum bilmem ama ya sakarlığım yada rezilliklerim bi gün beni öldürcek, yırtılan pantolon diye bi gerçeğim var benim-, güneşin altında sere serpe yatmaya en kötü ihtimal ayaklarınızı uzatıp kafa dinleyebilecek kadar tatil, azıcık paranızla bol alışveriş yapabileceğiniz indirimler, en azından okulu bitirecek kadar başarı, başınızı taşlara vurmamanız için akıl, kafa dinleyip oh be diyebilmeniz için huzur, insanları doğayı düşüne bilecek kadar vicdan, yapılan yanlışlara dur dicek ses olabilen cesur yürekler versin….




Benzer Yazılar

Hiç yorum yok:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.